Ayvalık; lokasyon olarak stratejik bir noktadadır.  Etrafında; Kaz Dağları, Kozak yaylası, Sarımsaklı plajı, Cunda ve 24 ada vardır. Ayrıca, Bergama, Truva ve Çanakkale Şehitliklere çok yakın mesafededir. Bir saatlik mesafede bir Avrupa ülkesine (Midilli-Yunanistan) geçme şansınız vardır. Ayvalık’ta güneşin batışı ve doğuşu bile farklıdır. Bu anı yaşamak isteyenler için önerimiz akşam üstü Şeytan Sofrasına gitmeleridir Sarımsaklı plajlarının temizlik ve uzunluk olarak Türkiye’de ilk üçe girdiğini söyleyebiliriz. Ayvalık’ın su altı fauna ve florası da oldukça zengindir. Bu zenginliklerinin en önemlisi; kızıl mercanlardır. Dünyada sadece İtalya’nın Portofino kenti ve Balıkesir’in Ayvalık ilçesi açıklarında bulunan kırmızı mercanların, su altının büyülü dünyasını tanımaya çalışan dalgıçların yoğun ilgisini çekmektedir. Ayvalık merkez ve Ali Bey Adası’ndaki neo-klasik sivil mimari örneklerinin oluşturduğu kent dokusu turizm arzını zenginleştirmektedir. Cunda Adası’nda ve Ayvalık şehir merkezinde “old city” denilen mekanlarda tescilli 2000 civarında tescilli bina vardır. Ayrıca; Ayvalık’ın asırlık bir mutfağa da sahiptir. Kuzey Ege Bölgesi ve bu bölgenin içinde yer alan Ayvalık mutfağı son yıllarda gastronomi turizmi açısından tercih edilen ve yoğun talep alan bir ürün grubu olarak öne çıkmaktadır. Ayvalık’da çok sayıda tarihi cami, kilise ve manastır bulunmaktadır. Bir diğer değişle Ayvalık tarih, kum, deniz, güneş, mutfak ve su altı-su üstü turizm değerleri açısından oldukça zengindir. Bu saydıklarımız Ayvalık’ın bozulmayan ve günümüze kadar gelen doğal, tarihi ve kültürel çekicilikleridir. Ayvalık’ın bu noktada koruyarak kullanma anlayışını egemen kılan önemli yasal kazanımları vardır. Bunlardan ilki Ayvalık’ın tarihi sit alanı olarak ilan edilmesidir. Ayvalık kent merkezi ve çevresindeki sit sınırları ilk defa Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 09.06.1978 tarihli kararı ile uygun bulunan çevre düzeni planı ile haritaya bağlanmıştır. Ayvalık kent merkezi ve Ali bey (Cunda) Adası merkezi bu planda yoğun tarihi sit alanı olarak belirlenmiştir. Çevre düzeni planının uygun görülmesinden 18 yıl sonra, Ayvalık kent merkezine ilişkin 1:1000 ve 1:500 ölçekli Kentsel Sit Koruma Amaçlı İmar Planı, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 22.01.1994 tarihli ve 163 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur. Bu planda ise söz konusu çevre düzeni planında yoğun tarihi sit alanı olarak tanımlanan Ayvalık kent merkezi 2863 Sayılı Yasa ve ilgili mevzuat doğrultusunda kentsel sit olarak tanımlanmıştır.

Ayvalık’ın ikinci koruma kazanımı; 21.04.1995 tarihli ve 6717 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Ayvalık ilçesine bağlı Alibey Adası hariç 22 adanın 19’u “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı” statüsüne kavuşmuş olmasıdır.. Bu alan; 19.624 hektardır. Günümüzde bu adalar çevresinde profesyonel dalgıçlar dünyada Kızıldeniz’den sonra bir tek bu alanda bulunan “kızıl mercanlara” dalış yapmakta ve fotoğraflarını çekmektedirler. Ayvalık’ın korunması noktasında üçüncü kazanımı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 23.1.2017 tarih ve 52012 Gösterim Sayısı ile tarım arazilerinin korunması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında 49 ilde 141 ova koruma alanı ilan edilerek koruma altına alınan listeye de alınmış olmasıdır. Diğer bir değişle “Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen bu ovalar artık ‘tarımsal sit’ gibi korunacaktır. Bu 49 il ve 141 ova arasında Balıkesir Altınova bölgesi de vardır ve bu yasa ile koruma altına alınmıştır.

Ayvalık’ın korunması ile ilgili önemli bir kazanım da şehrin 15 Nisan 2017 yılında Paris’de toplanan UNESCO Heyeti tarafından UNESCO Dünya Miras Geçici Listesine; Ayvalık Endüstriyel Peysaj “Tentative Lists, (Industriyel Landscape, Ref.No.6243)” kararı ile alınmış olmasıdır. Şimdi hedef;  UNESCO Dünya Miras Listesi Asil Listesine girmektir.  Türkiye’nin bugün itibarıyla; UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne giren toplam 17 kültürel ve doğal varlığı vardır.72 adet de Geçici Liste’de bekleyen kültürel ve doğal varlığı vardır. Turizmde bir yöresel kalkınma projesi olarak yerel yönetimlerin sahiplendiği ve ciddi çaba sarf ettiği UNESCO sürecine böylelikle Ayvalık’da dahil olmuştur. Ayvalık’ın UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne girmesi yöreye 3 farklı kulvarda avantaj sağlayacaktır. Bunlardan birincisi; Ayvalık’ın bütün kültürel ve doğal değerleri, sualtı ve suüstü flora ve faunası koruma altına alınacak ve gelecek kuşaklara aktarılacaktır. İkincisi ise; Ayvalık’a ve Türkiye’ye ait bu doğal ve kültürel miras Dünya Miras Listesi’ne girerek tüm dünyanın ortak mirası olacaktır. Son olarak; bu kültürel ve doğal mirasın Dünya Miras Listesi’nde yer alması bölgenin dünyada daha çok görünürlüğünü artıracak, Ayvalık marka şehir olacak ve daha çok yerli ve yabancı turist bölgeye gelerek yöre ekonomisine katma değer yaratacaktır.

Bu önemli kazanımlara katkı veren ve bu yasaların çıkmasını sağlayan herkese buradan teşekkür ediyoruz. Geçtiğimiz hafta bu çerçevede Ayvalık’ta çok önemli bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Türkiye Tarihi Kentler Birliği yılın ilk bölge toplantısını 23-24 Mart 2018 tarihleri arasında Ayvalık’ta yaparak, bu tarihi kentin önemine vurgu yapmıştır. Bu toplantıyla ilgili kısaca gözlemlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni yapılan Ayvalık tanıtım filmiyle başlayan açılış töreni, yöreye özgü halk oyunları ve Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğunun mini konseriyle devam etmiştir. Bildiğiniz gibi; tamamı Ayvalık’ın köy ve merkezinde yaşayan çocuklardan kurulu olan Zeytin Çekirdekleri Müzik Topluluğu, 23 Nisan’da Paris Büyükelçiliğinin davetlisi olarak Paris’te bir konser verecek ve UNESCO’yu ziyaret edecektir.

Bölge Toplantısının açılışında; Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Deniz, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt söz alarak, konuşmalarını yapmışlardır. Başkan Rahmi Gençer; konuşmasında daha çok Ayvalık’ın UNESCO Kültür Mirası Listesine hazırlık sürecine vurgu yapmıştır. Hüseyin Deniz, katılımcılara kentin tarihçesini aktarırken, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan da kentin tabiat ve SİT alanlarıyla ilgili tescilli yapılar hakkında bilgi vermiştir

Ayrıca; Ayvalık’ın da Safranbolu gibi kültürel miras niteliği yüksek bir kent olduğunu belirterek, güç birliği yapmanın gerekliliğine değinmiştir. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen; bir kıyı kenti olan Ayvalık’ta komşuluk ilişkilerinin ve kültürlerarası ilişkilerin dikkate değer olduğunu belirterek, bu süreçlerin dünya barışına katkı sağladığını ifade etmiştir.  Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, geçici listeye giren Ayvalık’ın UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alması gerektiğini vurgulayarak, çalışmalara devam edildiğini ifade etmiştir.

24 Mart’ta Halil Başyazgan Cumhuriyet Kültür Merkezinde düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Yeni Yaklaşımlar ve Ayvalık Örneği” konulu panel; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu ve Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı’nın açılış konuşmalarıyla başlamıştır. Zekai Kafaoğlu, kültürel ve doğal mirası korumanın insanın öncelikli görevi olduğunu belirtirken; Vali Ersin Yazıcı; kentin, tarihi kent dokusuna zarar vermeden gelişmesi gerektiğini ifade ederek Avrupa kentlerinden somut örnekler vermiştir. Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, panel kapsamında  “Kıyı Kenti Ayvalık’ta Doğal-Kültürel Mirasın Korunması” başlıklı başarılı bir sunum yapmıştır. Başkan konuşmasında Ayvalık’ın doğal, tarihi ve kültürel mirasını, yaşayan yapı örnekleri ile sıralamıştır. Ayvalık’ta yerleşik yaşamın 1500’lü yıllara dayandığını ve Helenistik döneminde de uygarlıklara ev sahipliği yaptığını ifade eden Gençer; 1700’lerin ortasında ticarete başlayan Ayvalık’ta 19. yüzyılda kentte 7 konsolosluk ve birçok ticarethane,  1410’a tarihlenen ve bugün hâlâ ibadete açık olan Kadı Cami, 1490’larda yapılmış olan Hacı Bayram Cami, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen Taksiyarhis Anıt Müzesi,  Ayvalık Belediyesinin desteği ile Ömer ve Suzan Özyiğit ile gönüllüler tarafından restore edilen ve Ortodoksların kutsal su mekânı olan Panagia Phaneromeni Ayvalık Ayazması gibi pek çok tarihi değere sahip olduğunu belirtmiştir. Konuşmasının son bölümünde Sn. Gençer Ayvalık’ta 2006 adet tescilli yapının bulunduğunu ve en büyük amacının Ayvalık’ı UNESCO Dünya Kültür Mirası Asil Listeye sokmak olduğunu ifade etmiştir. Panelin 2. konuşmacısı ÇEKÜL Kent Çalışmaları Koordinatörü ve mimar Alp Arısoy “Yasallaşma Sürecindeki Kentsel Tasarım Rehberlerinin Oluşturulmasında Temel Noktalar” başlıklı bir sunum yapmıştır.  Konuşmasında,  ağırlıklı olarak giderek daha fazla gündeme gelen kentsel tasarım rehberlerinin temel kavramları ve içeriği hakkında bilgi vermiştir. Panelin 3. konuşmacısı, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda ÇEKÜL Akademi eğitmeni de olan Prof. Dr. Necmi Karul “Arkeolojik Alanlarda Yeni Denemeler: Arkeoparklar” başlıklı bir sunum yapmıştır. Konuşmasında, Ulubat Gölünün hemen doğu kısmında, Bursa kent merkezine yaklaşık 20 km mesafedeki Aktopraklık arkeolojik alanında yaptıkları kazı çalışmaları ile ilgili bilgi sunmuştur.

Toplantı; Prof. Dr. Metin Sözen’in genel değerlendirme ve Yalçın Kurt’un kapanış konuşmasıyla son bulmuştur. ÇEKÜL Vakfı ve TKB Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, konuşmasında Tarihi Kentler Birliği olarak belediye başkanlarının kültür öncelikli kentlerin başkanları olduklarını bilmeleri, bu bilince varmaları ve ciddi sorumlulukları olduklarını bilmeleri gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca; kültürel değerleri bilmek ve tanımanın temel sorumluluk alanları olduğunu ifade ederek, bu işin büyük sorumluluğunu sadece Kültür ve Turizm Bakanlığına yüklemenin doğru olmadığını ifade etmiştir. Bu sorumluluğun tüm bakanlıkların ortak sorunu olması gerektiğini ifade ederek, ayrıca bütün belediye başkanları, kaymakamlar ve tüm yurttaşların bu kültürel değerleri birarada koruma ve yaşatma mücadelesi noktasında aynı paydada buluşması gerektiğini söylemiştir. Toplantının son konuşmacısı Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt; Gaziantep’in bir kültür ekonomisi yarattığını ifade ederek, Ayvalık’ında çok kısa bir süre içinde UNESCO Kültür Mirası Listesine gireceğini müjdelemiştir.

Tarihi Kentler Birliği Ayvalık Bölge Toplantısı kent gezisiyle son bulmuştur. Gezi kapsamında Ayazma, Hayrettin Paşa Camisi, Aya Triada Kilisesi, Çınarlı Camisi, Cunda Adasında bulunan Necdet Kent Kütüphanesi ile Alibey Taksiyarhis Müzesi gezilmiştir. Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen il ve ilçe belediye başkanları 2 gün boyunca Ayvalık’ın doğal, tarihi ve kültürel değerleri hakkında hem toplantılarda hem de gezilere katılarak bilgilendirilmiştir. Toplantının son günü Ayvalık Belediyesinin desteği ile Ömer ve Suzan Özyiğit ile gönüllüler tarafından restore edilen ve Ortodoksların kutsal su mekânı olan Panagia Phaneromeni Ayvalık Ayazması’nın resmi açılışı yapılarak, ziyaretçilerin kullanımına sunulmuştur.

Ayvalık’la ilgili birkaç güncel haberi de sizinle paylaşmak istiyorum. Her yıl geleneksel olarak Nisan ayının ikinci haftası kutlanan Turizm Haftası Etkinlikleri 16-20 Nisan 2018 tarihleri arasında olacak.18 Nisan 2018 Çarşamba günü saat 14.00’de Ayvalık Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda  “Ayvalık’ta Sürdürülebilir Turizm Seçenekleri” başlıklı bir oturum var. Çok değerli 5 konuşmacı Ayvalık’taki öncelikli turistik ürün grupları hakkında bilge verecekler. Kaçırmayın derim.

Ayvalık Belediyesi; UNESCO Kültür Mirası Listesi ve Tarihi Kentler Birliği kapsamında yaklaşık 4.5 dakikalık güzel bir video görseli hazırladı. Bu görseli sosyal medyada ne kadar çok paylaşırsak o kadar Ayvalık gönüllüsü kazanır ve marka imajını kuvvetlendiririz. Güzel bir çalışma olmuş.

Son güzel haber de turizmle ilgili. Yapılan son araştırmalara ve gerçekleşen rezarvasyon rakamlarına göre Türk turizminin bu yıl 2014 yılındaki turist sayısına ve turizm gelirlerine ulaşacağı ile ilgili öngörüdür. 2014 yılında Türkiye’nin toplam turizm geliri 34.3 milyar dolar ve gelen turist sayısı da 41.4 milyon kişiydi ve bu rakamlar bugüne kadar Türk turizminin ulaştığı en yüksek verilerdi. Bildiğiniz üzere 2015, 2016 ve 2017 turizm açısından sıkıntılı yıllardı. Şu bir gerçek; Akdeniz ve Ege Bölgesi yabancı turist ile dolmadığında her zaman Ayvalık turizmi sıkıntı çekmiştir. Bu yıl Akdeniz bölgesi dolacak gibi duruyor.

Kalın sağlıcakla.

 

Bu site, size daha iyi bir tarama deneyimi sunmak için tanımlama bilgilerini kullanır. Bu web sitesine göz atarak, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz. Kişisel bilgileriniz üçüncü şahıslarla paylaşılmaz, reklam ve pazarlama amacıyla kullanılmaz.