Blog-Yazı-1-AYVALIK İÇİN TURİZM MANİFESTOSU
Ayvalık tarih, kum, deniz, güneş, mutfak ve su altı-su üstü turizm değerleri açısından oldukça zengindir. Günümüzde turizm arzı ne olursa olsun, yerel yönetimlerin sürdürülebilir bir turizm stratejisi geliştirme zorunluluğu vardır. Çünkü; turizm, uzun ve kısa dönemde yöreye ekonomik, sosyal ve beşeri katkı sağlayan en önemli sektör haline gelmiştir. Bu noktada temel strateji; yörenin turizm taşıma kapasitesine dikkat edilmesi ve ‘koruyarak kullanma’ ilkesinden vazgeçilmemesidir. Doğal olarak her turistik destinasyon turizmde güçlü olduğu turistik ürün grupları ile kendini ifade etmektedir. Bu çerçevede; Ayvalık’da 5 önemli turistik ürün grubu öne çıkmaktadır. Bunlar; kültür turizmi, gastronomi turizmi, sualtı-suüstü sporları, doğa turizmi ve tatil (kum-deniz-güneş) turizmidir. Ancak bu ürün grupları yanında öncelik verilmesi gereken bir turizm türü de kongre turizmidir.
Alibey (Cunda) Adası’nda ve Ayvalık şehir merkezinde “old city” denilen mekanlarda tescilli 2000 civarında tescilli bina vardır. Bu binaların restore edilmesi ve sokak iyileştirmelerin yapılması bambaşka bir turistik ürünün ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bu turizmin adı; kültür turizmidir. Bu ürün grubunda en önemli kazanım Ayvalık’ın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne (Gecici (Tentative List) listeye) “Ayvalık Endüstriyel Peyzaj” başlığı ile girmesidir. Öncelik verilmesi gereken ikinci turizm türü ise; gastronomi turizmidir. Türkiye’de Akdeniz mutfağının önemli bir göstergesi olan Kuzey Ege Bölgesi ve bu bölgenin içinde yer alan Ayvalık mutfağı gastronomi turizmi açısından ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda Ayvalık gastronomi geçmişi ve Akdeniz mutfağındaki zenginliği ile dikkat çekmektedir. Üçüncü öncelik verilmesi gereken turizm türü; sualtı ve suüstü sporlarıdır. Su altı turizmi (diving), son yılların en gözde spor turizm etkinliklerinden birisidir. Yılın her mevsiminde yapılabilmesi ve sportif, çevreci ve korumacı özelliklerinden dolayı dünyada hızla gelişmektedir. Avrupa’da dalış sporu ile ilgilenen yaklaşık 25 milyon kişinin büyük çoğunluğu tatillerini kendi ülkelerinin dışında geçirmektedir. Ayvalık’ın su altı zenginliğinin en önemlisi; kızıl mercanlardır. Bölgemiz, sualtı flora ve faunası açısından oldukça zengindir. Dördüncü olarak öncelik verilmesi gereken turistik ürün grubu; doğa turizmidir. 21.04.1995 tarihli ve 6717 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Ayvalık ilçesine bağlı Alibey Adası hariç 22 adanın 19’u “Ayvalık Adaları Tabiat Parkı” statüsüne kavuşmuştur. Bu alan; 19.624 hektardır. Ayrıca; agro turizm çerçevesinde “zeytin toplamadan zeytinyağına dönüşüm” etkinlikleri de bu turizm türünün içinde yapılabilir. Üzerinde durulması gereken ve güncel olarak zaten yapılan bir turizm türü olan kum-deniz-güneş bölgenin önemli bir diğer turistik ürün grubudur. Ayvalık’ta güneşin batışı ve doğuşu bile farklıdır. Bu anı yaşamak isteyenler için önerimiz ilgili saatlerde Şeytan Sofrasına gitmeleridir. Sarımsaklı plajlarının temizlik ve uzunluk olarak Türkiye’de ilk üçe girdiğini söyleyebiliriz. Bölgede günübirlik tekne turları da yapılması gereken bir diğer aktivitedir. Son olarak üzerinde durulması ve Ayvalık’ta 12 ay turizm çerçevesinde öncelenmesi gereken bir diğer turizmi türü; kongre turizmidir. Ulusal ve uluslararası kongre turistlerin bölgeye çekilmesi için öncelikle yapılması gereken bölgede acilen bu amaçla kongre merkezlerinin açılması veya mevcutlarının kapasitelerinin artırılmasıdır. Bu turizm türü de yılın her mevsiminde yapılabilme özelliğine sahiptir. Bu turizm türüne katılan tüketiciler de harcama potansiyeli yüksek kişilerdir. Kongre oturumları dışında kalan zamanlarını gittikleri destinasyonda geçirmekte, günlük tekne ve şehir turları satın almakta ve yöresel mutfakları tercih etmektedirler. Ayvalık; bu açıdan kongre turistlerin günlük ihtiyaçlarını ve boş zaman sürelerini geçirme aktivitelerine sahip zengin bir destinasyondur.
Bu arada Ayvalık’taki turizm işletmelerinin genel özelliklerini de şu şekilde ifade edebiliriz. Ayvalık’taki işletmeler genellikle küçük ve orta boy işletmelerden oluşmaktadır. Aile tipi işletmeler çoğunluktadır. Kuruluş aşamasında finansman sorunları vardır. Zayıf sermaye yapısına sahiptirler. Nitelikli personel sorunları vardır. İnovasyona karşı tutumları zayıftır. Uzmanlaşmış bilgiye ulaşma zorlukları vardır. Turizm disiplinine uymama sorunları vardır. Sıradan ürün ve hizmet sunumu yanlısıdırlar. Turizm eğitimine ihtiyaçları vardır. Yenilikçi yönetim anlayışları hızlı değildir. Yeşil yönetim gibi. Örgütlü değildirler veya örgütlenmeye duyarlı değildirler.
Bu noktada Ayvalık’ta turizm için neler yapabiliriz? sorusunun yanıtını bulmaya çalışalım. Akademik çalışmalarımın hemen hemen yarısını Ayvalık’la ilgili proje, makale, röportaj ve bildiriler oluşturmaktadır. Ayvalık Turizm Geliştirme Birliği’nin kurucu Yönetim Kurulu üyesiyim ve bu dergi çıktığı aydan itibaren “Ayvalık turizmi” ile ilgili bir şeyler yazmaya çalışıyorum. “Turizm Haftası Etkinlikleri-2018” çerçevesinde sunduğum “TURİZM MANİFESTOSU” başlıklı çalışmamı sizinle paylaşmak istiyorum. Amacım mağdur yaratmak veya birilerini üzmek değildir. Bilim insanı gözüyle ve 35 yılını turizm sektörüne vermiş, yurt içi ve dışında birçok kongre ve konferansa katılmış, alanında 11 kitabı olan bir akademisyen referansı ile şunları söyleyebilirim veya sıralayabilirim;
1-”Pazar ve Ürün Geliştirme Stratejisi” çerçevesinde Ayvalık için SWOT ANALİZİ yeniden yapılmalıdır. Yani, Ayvalık’ın “Güçlü ve Zayıf Yanları, Fırsatlar ve Tehditler” yeniden belirlenmelidir.
2-Ayvalık’da “old city” denilen bölgede bakanlık-müteşebbis-banka ilişkisi kurulup, iyileştirme ve yenileme çalışmaları yapılmalıdır. Bu proje Ayvalık için bir milattır. Kültür turizmi noktasında 2000’nin üzerinde tescilli binaya sahip Ayvalık’ta bu binaların toplu olarak etap etap restorasyonun yapılması şehre müthiş bir katma değer yaratacaktır. Bu uzun soluklu yüksek bütçeli bir makro projedir. Ancak geri dönüşümü, yaratacağı katma değeri ve istahdam boyutu çok daha büyük olacaktır.
3-Tüm şehir yasası ciddi yetki karmaşasına neden olmaktadır. Görevler ve yetki alanları yeniden belirlenmelidir.
4-Sosyal medyayı daha fazla kullanmalı ve yer almalıyız.
5-Tekrarlanan ve hikayesi olan etkinlikleri (Ot festivali, Zeytin Hasatı ve Mübadele gibi) mutlaka geniş katılımlı yapmalıyız.
6-Her alanda müşteri memnuniyeti, fiyatlı menüler, çevre temizliği ve yeni çekicilik alanları konularında örnek olmalıyız. Örneğin; Ayazma’nın ve At Arabacılar Meydanının ziyarete açılması gibi.
7-Kültür ve turizm için ”Old City” çok önemli bir kavramdır. Ayvalık bu açıdan çok şanslıdır. Eski ve hikayesi olan örneklere sahiptir. Bu nedenle “old city” dediğimiz alanları araç trafiğine kapamak ve sadece yayaların kullanımına sunmalıyız.
8-”Old City” dediğimiz alanlardaki otoparkların kaldırılması veya disipline edilmesi gerekmektedir. Ayrıca; bu alanlarda bir kültür rotası yaratmalı ve sadece elektrik veya akülü golf arabaları ile turlar düzenlemeliyiz. Örneğin; eski Ayvalık’ta Ayazma’dan başlayıp, camiler, kiliseler, meydanlar, cafe, restoran ve butik oteller arasında bir güzergah belirleyerek yerli ve yabancı turistleri günü birlik veya saatlik foto safari turlarına çıkarabiliriz. Bölgedeki acentalar bu işi fazlasıyla yapabilecek güçtedir. Bu uygulama için Ayvalık’ın tarihini ve kültürel değerlerini bilen yöresel rehberlere ihtiyaç vardır.
9-Her zaman temel ilke “koruyarak kullanma” olmalıdır. Ayrıca her anlamda yörenin taşıma kapasitesine dikkat edilmeli ve zorlanmamalıdır. Çünkü, ‘çok turist çok gelir’ anlamına gelmez. Önemli olan yüksek gelir grubuna ait kişileri yöreye çekmektir.
10-Bölgede bir turizm birliği (AYTUGEB) vardır. Bu birlik bölge için önemli bir kazanımdır. Destek vermek ve katılmak tüm turizm paydaşlarının görevi olmalıdır. Ortak paydamız günlük siyaset değil, turizm olmalıdır.
11-Ayvalık’da bir sinerji eksikliği vardır. Herkes birbirine kızarak bir etkinlik düzenlemekte ve dernek kurmaktadır. Kişilere bağımlı olan ve kurumsallaşmasını yapamayan bu etkinlikler ve STK’lar da sürdürülebilirliğini sağlayamamaktadır. Bu sinerjiyi mutlaka Ayvalık’ta gerçekleştirmeliyiz. Bunu yaptığımız taktirde Ayvalık’ta herkes kazanacaktır.
12-”Old City” dediğimiz bölgelerde sokak içlerinde minyetür figürler, heykeller ve objeler yerleştirilerek yeni çekim alanları oluşturabiliriz. Yurt dışında bunun değişik örnekleri vardır.
13-UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne girmek çok önemli bir başarıdır. Sonraki amaç en kısa sürede “Asil Liste’ye” girmek olmalıdır. Yerel yönetimin bu konudaki gayreti takdire şayandır.
14-Butik otel işletmeciliği yeni yüzyılın en önemli tüketici trendidir. Ancak, bu otellerde mutlaka yeşil yönetim, ekolojik uygulamalar ve organik ürünler her zaman tüketicinin ilgisini çekmektedir.
15- Ayvalık merkezde sahil bandında hergün büyüyen ve görüntü kirliliği arz eden yapılar ciddi bir sorun arz etmektedir. Kıyı bandının halka açılması önemlidir. Sürdürülebilir yaşam ve sürdürülebilir turizm için bu şarttır.
16-Şehir giriş ve çıkışlarında irili ufaklı rastgele konulan ve ciddi çevre ve görüntü kirliliği yaratan tabelalar kaldırılmalıdır. Bu pazarlama tekniği 20.yüzyıla aittir. Artık mobil teknolojilerle bir otelin veya restoranın yeri çok daha kolaylıkla bulunmaktadır.
17-Ayvalık, Altınova, Cunda ve Küçükköy şehir merkezlerine her noktadan girişte çevre ve görüntü kirliliği yaratan unsurların (moloz, inşaat pisliği, tabele vb) olmaması, tam tersi bu noktaların ağaçlandırılması ve yeşillendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada yerel yönetimlere düşen görev kadar bizlere de ciddi görevler düşmektedir. Çünkü, en iyi temizlik kirletmemek veya varolanı korumaktır.
18-Ayvalık merkezde mutlaka bir noktaya “Ayvalık” yazısının farklı bir malzeme ile logo şeklinde yazılması veya anıtlaştırılması gerekmektedir. Bu yazının önünde çekilecek fotoğraflar Ayvalık’ın sosyal medyada daha çok yer almasını sağlayacaktır.
19–Ayvalık mutfağının marka değerlerinden biri olan Ayvalık tostunun yapıldığı sokaktaki mekanların hiçbir çekiciliği yoktur. Bu alan; cazibesi yüksek daha güzel bir alana taşınması eğer bu yapılamıyorsa mevcut yerinde modern işletmeler haline dönüştürülmelidir.
20-Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğine göre; hassas bölge olarak belirlenen alanların çevresindeki işletmeler, müzik yayınlarını saat 23.59’da sonlandırmak ve gürültü seviyesinin 5 ile 7 desibel arasında olma zorunluluğu vardır. Bölgemizde bu yönetmelik hükümleri eksiksiz ve ayrımsız aynen uygulanmalıdır.
Ayvalık’taki tüm turizm paydaşlarımıza iyi ve bereketli bir sezon diliyorum.